Hiper IgE Sendromu (Job Senromu) Nedir?

Egzama genellikle tedavi ile düzelebilen bir hastalıktır. Bazen egzama nedeni besin alerjisi olabilmektedir. Bazen de tedaviye cevap vermeyen egzamanın altından bağışıklık yetmezliği sorunları çıkabilmektedir. Egzamaya neden olan bağışıklık yetmezliklerinden birisi de Hiper IgE sendromudur. Bu yazımızı Hiper IgE sendromunu anlatmak için yazdık.

IgE antikorları

IgE antikorlarının, alerjik hastalıkların oluşmasında ve parazitik enfeksiyonlara karşı vücudumuzu korumada önemli bir rolü vardır. Alerjisi olmayan kişilerde serum IgE seviyeleri genellikle çok düşüktür ancak yaşa ve etnik kökene göre önemli ölçüde değişir. 14 yaşına kadar giderek yükselir ve daha sonra azalmaya başlar.  Alerjik hastalarda antijene özgü ve toplam serum IgE seviyeleri yükselmiştir.

Bağışıklık Yetmezliğine Neden Olan Yüksek IgE Seviyeleri

Bazı immün yetmezliklerin, yüksek serum IgE’si ile ortaya çıkabileceği iyice anlaşılmıştır. Klasik olarak belirgin şekilde yüksek serum IgE seviyeleri Hiper Ig E Sendromunun (HİES) ayırt edici özelliği olmuştur.

Ayrıca, IgE yüksekliği görülen durumlar şunlar olabilir:

  • Wiscoth Aldrich Sendromu (WAS),
  • IPEX,
  • Omenn sendromu ve
  • Atipik DiGeorge sendrom.

Hiper Ig E Sendromunu (HİES)

STAT3 Eksikliği ve Egzama

HIES, STAT3 mutosyonu ile gelişebilir. Bu tablo otozomal dominant geçişlidir. Egzama; 

  • Deri apseleri ile karakterize sendromdur.
  • Pnömatosel ve
  • Kemik kırılganlığı, skolyoz ve desidual diş retansiyonu gibi iskelet ve bağ dokusu anormallikleri,
  • Tekrarlayan pnömoni ile kendini göstermektedir.
  • Hem Hodgkin hem de Hodgkin olmayan lenfomaların insidansında artış görülür -Koroner ve serebral arterler gibi orta büyüklükteki arterlerin anevrizmaları, genişlemesi ve kıvrılması gibi vasküler anormallikler görülür
  • Dismotilite, gastro-özofageal reflü ve eozinofilik özofajit gibi gastrointestinal hastalıklar daha sık görülür

En tipik laboratuvar bulgusu, yüksek serum IgE seviyesidir (genellikle 2000 IU / mL’den yüksektir).

Eozinofili tam kan sayımında (CBC) görülebilir. İmmünoglobulin seviyeleri genellikle normaldir, ancak kapsüllenmiş bakterilere karşı spesifik antikor tepkileri bozulabilir.

Lenfosit fenotiplemesi, sıklıkla, azalan bellek T ve B hücrelerini ve çok düşük IL-17 üreten T hücrelerini ortaya çıkarır.

Atopik dermatit (AD) ile karşılaştırıldığında, STAT3-HIES’deki deri bulguları, yüz derisinin kendine özgü kalınlaşmış dokusu, kulak arkası fissürler ve aksilla ve kasıkta şiddetli folikülit ile karakterizedir; bu cilt belirtileri yaşamın çok erken dönemlerinde (ilk ay) ortaya çıkar ve bazen doğumda zaten mevcut olabilir.

Ayrıca STAT3-HIES, deri ve akciğerlerin soğuk apselerinin gelişimine yatkınlık yaratan zayıf klinik ve biyolojik inflamasyon ile kendini gösterir.

Çelişkili bir şekilde, aşırı yüksek toplam serum IgE seviyelerine rağmen, spesifik IgE değerleri ve deri prick testi genellikle negatiftir ve STAT3-HIES hastaları, AD hastalarına göre yaşam boyu daha düşük sıklıkta ve daha düşük gıda alerjisi gösterme eğilimindedir.

Toplam IgE ve alerjik semptomlar arasındaki uyumsuzluk, en azından kısmen, mast hücresi degranülasyonunda STAT3 sinyallemesinin temel rolü ile açıklanmaktadır.

Anti-stafilokok ve antifungal ajanlarla profilaktik tedavi ve topikal antiseptikler, kutanöz ve sinopulmoner bakteriyel enfeksiyon riskini azaltmak için esastır.

DOCK 8 Eksikliği ve Egzama

Şiddetli egzama, tekrarlayan viral enfeksiyonlarla ilişkili olduğunda, bir kombine immün yetmezlik (CID) sendromu da düşünülmelidir.

DOCK8 eksikliğinde şiddetli egzama ile kendini gösteren otozomal resesif bir kombine immün yetmezlik durumudur.

  • Şiddetli alerjiler,
  • Bakteriyel, fungal ve viral enfeksiyonlara karşı artan duyarlılıkla,
  • İmmün yetmezlik,
  • Otoimmünite,
  • Nörolojik belirtiler,
  • Serebral vasküler malformasyonlar ve
  • Artmış malignite riski vardır.

Şiddetli egzama, deri ve sinopulmoner enfeksiyonlar, yüksek IgE ve eozinofili gibi bazı klinik özellikler STAT3-HIES ile örtüşse de, DOCK8 eksikliği temel olarak;

  • Yaygın siğillere neden olan insan papillomavirüsü (HPV) gibi kutanöz viral enfeksiyonlara duyarlılık, yayılmış molluscum contagiosum, herpes simpleks virüsleri,
  • Atopik dermatit, gıda alerjileri, astım ve eozinofilik özofajit dahil olmak üzere daha yüksek sıklıkta alerjik belirtiler,
  • HPV ile ilişkili skuamöz hücreli karsinomlar gibi virüslerin zayıf kontrolüne ikincil olabilen veya hızlı ilerleyen T hücresi lenfoması gibi viral enfeksiyonlarla ilişkili olmayan malignite riski,
  • Pnömatosel, kırık, skolyoz geliştirmeye veya dişleri tutmaya yatkınlık olmaması.

Sonuç Olarak Özetleyecek Olursak;

  • STAT 3 mutasyon otozomal dominant genetik geçişlidir. DOCK8 mutasyon otozomal resesif genetik geçişlidir.
  • STAT 3 mutasyonlar tekrarlayan apse, tekrarlayan pnömoni, diş çıkmasında yetersizlik, kemik kırıklarına eğilim, skolyoz ön plandadır. Gastro-özofageal reflü ve eozinofilik özofajit gibi gastrointestinal hastalıklar daha sıktır.
  • DOCK 8 mutasyonu olanlarda viral, fungal ve bakteriyel enfeksiyonlara eğilim olması, otoimmun hastalıklara eğilim, alerjik hastalıklara eğilim ön plandadır.
0 cevaplar

Cevapla

Want to join the discussion?
Feel free to contribute!

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir